Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından düzenlenen buluşmada iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın önderliğindeki heyetin yanı sıra bölge milletvekilleri, belediye başkanları ve üniversitelerin yöneticileri katıldı. Toplantıda küresel dalgalanmaların ve enflasyonla mücadele çabalarının reel sektör üzerindeki etkileri ele alındı.
“Merkez Bankası yönetimi olarak fiyat istikrarına odaklandık,” diyen Karahan, Bursa bölgesinde son beş yılda bin bir yüzden fazla firmayla görüşme yapıldığını ve bu görüşmelerden elde edilen bilgilerin karar süreçlerine yol gösterici olduğunu belirtti. Rezervlerde güçlenen artışla 178 milyar doların üzerine çıkan Merkez Bankası rezervlerinin, yeni bir rekor düzeyine ulaştığını ifade etti. Ayrıca Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının Ağustos 2023’te 143 milyar dolara kadar yükseldiğini; ancak Ağustos 2025 itibarıyla bu yükümlülüğün yaklaşık 10 milyar dolara gerilediğini paylaştı. Swap hariç net rezervlerin 56,7 milyar dolar seviyesine çıktığını da aktardı.
Enflasyon tablosundaki değişimler hakkında konuşan Karahan, Mayıs 2024’te zirve yapan enflasyonun şu anda yaklaşık %33 düzeyine gerilediğini ve yıl sonunda %29’un altına düşmesini öngördüklerini belirtti. Temel mallar enflasyonu %20 seviyesine, gıda enflasyonu %28’e; hizmet enflasyonu ise kira ve eğitim kalemleri nedeniyle yükselişini sürdürdü, fakat genel anlamda dezenflasyon süreci devam ediyor.
“Yatırım ortamında iyileşme sürüyor, tüketim talebi ılımlı seyrediyor” başlığıyla sunum yapan Karahan, fiyat istikrarının yatırım ve üretim ortamını güçlendirdiğini vurguladı. Tüketim talebinin ılımlı olmasıyla birlikte üreticinin maliyet artışlarının da gerilediğini belirtti. Konkordato talep eden firmaların ekonomideki payının görece düşük olduğunu ifade etti.
“Sağlıklı büyüme için fiyat istikrarı şart” notuyla konuşmasını sürdüren Karahan, faiz indirimlerinin yalnızca enflasyon kontrol altındayken etkili olabileceğini söyledi. Politika faizi seviyesinin değil, enflasyon beklentilerinin yöneticiliğinin önemli olduğunu belirterek, beklentilerin iyileştikçe uzun vadeli faizlerin düştüğünü ve vadelerin uzadığını belirtti. Yüksek enflasyonun yatırım iştahını zayıflattığı ve büyümeyi tüketime dayalı hale getirdiğini ifade eden Karahan, fiyat istikrarı sağlandığında uzun vadeli yatırım ortamının güçleneceğini, faizlerin kalıcı olarak düşeceğini ve büyümenin sürdürülebilir olacağını vurguladı.
News
