Son dönemde çevremde kalp hastalıkları ve kalp krizi vakalarının artışına tanık olduğum için ben de bu konuyu kendi gözlemlerimle paylaşmak istiyorum. Özellikle genç yaşlarda bile kalp sorunlarının gündeme geldiğini görmek, dikkat çekici bir durum.
ART ARDA KALP KRİZİ HABERLERİ – Yakın bir akrabanın yaşadığı olay, genç yaşında olmasına rağmen kalp krizi geçirdiğini ve yoğun bakım sürecini nasıl atlattığını gösteriyor. Damarlarındaki tıkanıklıklar yüzde 80-90 civarında belirlenip, birden fazla stent takılması gerekti. Bu süreçte uzun süreli ilaç kullanımı ve dikkatli bir hayat tarzı gerektirdiğine dikkat çekildi.
Bir arkadaşımın 38 yaşındaki eşi de benzer belirtilerle karşılaştı ve dört damardan oluşan tıkanıklığın ardından bypass ameliyatına ihtiyaç duyuldu. Doktoru, yaşına kıyasla damarların bu kadar tıkalı olması karşısında şaşırmış ve hayati öneme sahip kontrollerin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.
HİÇBİR HASTALIĞI YOKKEN KALP KRİZİ – Başka bir örnek ise ani gelişen bir kalp kriziyle geldi. 50 yaşındaki bir şoför, aniden yere yığıldı ve müdahale ile üç gün yoğun bakımda kaldı. Ailesi ve kendisi, bu tür vakaların giderek arttığını ve geçmişte kalp sorunu olmayan kişilerin de risk altında olduğunu gördü.
Bu olaylar sonrası Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş ile görüştum. Kendisi, genç yaşlarda da kalp krizi riskinin arttığını ve önceki yıllarda 35 yaşında bir kadında bile ağır bir kriz görüldüğünü, stent gerektiren vakaların yaşandığını paylaştı.
Türkiye’de ve Dünyada Kalp Krizi Riski – Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini belirten Koçaş, kalp hastalıklarının ve dolaşım sistemi sorunlarının ölümlerin önemli bir kısmını oluşturduğunu söyledi. Dünya geneline bakıldığında da obezite, diyabet, sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam tarzının kalp krizi riskini artırdığına vurgu yaptı. Özellikle gençler ve orta yaşlılar için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresten uzak bir yaşam tarzı hayati öneme sahip.
YANLIŞ YALANLAR VE DOĞRULAR – Sigara içmek ve obezite gibi risk faktörlerinin kalp hastalıklarını tetiklediğini söyleyen Koçaş, şehir yaşamının yarattığı stres, gürültü ve hızlı beslenmenin de bu riskleri yükselttiğini belirtti. COVID-19 aşılarının kalp kriziyle bir bağlantısının olmadığını ve aksine aşılananlarda riskin azaldığına dair çalışmaların bulunduğunu vurguladı.
DAMAR TIKANIKLIKLARI VE GENETİK YAKLAŞIM – Damar tıkanıklıklarının, yıllar süren kolesterol birikimiyle oluştuğunu ifade eden Koçaş, hipertansiyon, diyabet ve sigara kullanımının bu süreçte rol oynadığını belirtti. Stresin de son zamanlarda kalp krizi riskini belirgin biçimde artırabileceğini ekledi. Ailesinde erken yaşta kalp krizi görülen kişilerin düzenli kontrollerini sürdürmesinin kritik olduğuna vurgu yaptı.
EN RİSKLİ YAŞLAR HANGİLERİ? – Koçaş’a göre kalp krizi riskinin artmaya başladığı yaşlar 40’lılar olarak ifade ediliyor. Ancak genç yaşta ortaya çıkan krizlerde, tıkanıklığın ani gelişmesi nedeniyle kalp dokusunda daha ciddi hasar riski bulunuyor.
News
