Bir anlık kaçışın verdiği sakinlik, günümüzde tuvaleti adeta bir sığınak haline getiriyor. Kalabalık bir günün ortasında bile tuvalette geçirilen zaman, basit bir rahatlama değil, zaman zaman bir sağlık sorununa dönüşebiliyor. Özellikle gençlikten itibaren akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte bu süreler uzuyor ve bazı uzmanlar bu durumun bağımsız olarak hemoroid riskini artırabileceğini belirtiyor.
New York merkezli sağlık ve bilim gazetecisi Jocelyn Solis-Moreira, tuvalette kendine zaman ayırmanın, yoğun ebeveynler için nadir bulunan bir alan olduğundan bahsediyor. Yakın dönemde yayımlanan bir PLOS One çalışması, tuvalette telefonla vakit geçirmenin hemoroid oranlarını etkileyebileceğini gösteriyor. Araştırmanın başlıca bulguları, katılımcıların tuvalette daha uzun süre kaldıkça hemoroid riskinin arttığını işaret ediyor. Pelvik tabanın yeterince desteklenmemesi ve uzun süreli oturma, damarlar üzerinde baskı oluşturarak riskleri yükseltiyor.
Çalışmanın başyazarı Dr. Trisha Pasricha, sosyal medya uygulamalarının kullanıcıları zaman algısını olmayan hâle getirecek şekilde tasarlandığını vurguluyor. Akıllı telefonların günlük yaşam üzerindeki etkilerini anlamanın hâlâ yeni olduğuna dikkat çekiyor. Çalışmada 125 yetişkin katılımcı, tuvaletteki alışkanlıklarını ve boyalı risk etkenlerini paylaştı. Sonuçlar şu şekilde özetlendi: katılımcıların %66’sı tuvalette düzenli olarak akıllı telefon kullanıyor; telefon kullananlar daha uzun oturuyor; %54 haber okumak, %44 sosyal medya için kullanıyor. Bu eğilimler, zamanla artan oturma süresinin hemoroid riskini artırabileceğini gösteriyor.
Çalışmanın bulguları, oturmaya bağlı baskının yalnızca sağlığı bozmadığını, aynı zamanda oturma pozisyonunun da önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Açık klozet oturağı kullanımı, rektum bölgesini baskılar ve baskıyı artırır. Dr. Hima Ghanta, geçmişte çömelme pozisyonunun bu sorunları azalttığını, ancak günümüzde daha çok oturarak vakit geçirildiğini ifade ediyor. Bu değişim, hemoroid için tetikleyici bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Doktorlar, tuvalette telefon kullanmanın sadece zaman kaybı olmadığını, aynı zamanda duruş bozukluğu ve dolaşım sorunları yoluyla sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini kaydediyor. Pasricha, dışkılama sırasında zorlanmanın azaldığını belirtse de, pasif telefon kullanımının hemoroidal yastıkçıkların şişmesini tetikleyebileceğini ifade ediyor. Bu bulgular, çalışmanın 45 yaş ve üzeri yetişkinleri kapsamasına rağmen, daha gençler için de benzer risklerin mevcut olabileceğini gösteriyor. Lifli beslenme eksikliği ve obezite gibi diğer etkenler de bu durumu açıklayabilir, ancak tuvalette telefonla vakit geçirmenin önemli bir payı olduğuna dikkat çekiliyor.
Hemoroid riskini azaltmanın en basit yolu olarak doktorlar, telefonu tuvalete götürmemeyi öneriyorlar. Eğer götürülmesi gerekiyorsa, oturma süresinin sınırlı tutulması tavsiye ediliyor. Çoğu uzman, dışkılama için yaklaşık 3 dakikalık bir süre önermekte; bazıları 10 dakikadan fazla oturmamayı öneriyor. Dr. Shukla, bedenlerin farklı olduğunu ve kişiden kişiye değişebileceğini belirtiyor. Dr. Ghanta ise her şeyin hızla geçmeye çalışıldığı bir dünyada durup tadını çıkarmanın tuvalette geçerli olmadığını ifade ediyor. Kısacası, tuvalet zamanı kısa, verimli ve telefonsuz olmalı. Bu küçük alışkanlık değişiklikleri, hemoroid riskini anlamlı biçimde azaltabilir.