Küçük yaşlardan itibaren işaret dilini öğrenmek zorunda kalan Okan Kurt, ailesinin destekleyici yaklaşımıyla bu yeteneğini profesyonel bir mesleğe dönüştürdü. 43 yaşında bir CODA olarak, işitme engelli annesi ve babasıyla büyüdü ve bu deneyim onun iletişimdeki ustalığını güçlendirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı sınavını kazanarak İzmir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne atanan Kurt, üç yıl bu görevde çalıştıktan sonra Türkiye İşitme Engelliler Federasyonu’nda görev almaya başladı. Farklı branşlardaki milli takım çalışmalarına destek veren Kurt, şu anda Türkiye Futbol Milli Takımı ile Burdur’da çalışıyor ve işitme engelli oyuncular ile teknik ekip arasındaki bağı kuruyor.
İŞARET DİLİ BENİM ANA DİLİM Kurt, dil becerisini ailesinden öğrendiğini vurguluyor. İşaret dili benim ana dilim, Türkçe ise ikinci dilim; 43 yıldır bu dili kullanıyorum. Profesyonel çeviri çalışmalarına eğitimlerle başladım, temeli ise ailemin bana öğrettikleriyle atıldı.
AMACIM YARDIMCI OLMAK Türkiye Futbol Federasyonu’nda başladığım dönemde işaret dilinin profesyonel kullanımını deneyimledim. Yaklaşık üç yıl federasyonda çalıştıktan sonra İzmir’e atandım; şimdi milli takım yolunda ilerliyorum. En büyük mutluluğum ise işitme engelli arkadaşlarımıza faydalı olabilmek.
BİR İNSANA YARDIM ETMEK ÇOK GÜZEL Milli takımla çalışmak, hayata bakışımı güçlendiriyor. Çocuklukta annem ve babamla doktora gittiğim günlerde onların yanında olurdum; şimdi milli takımda aynı görevi üstleniyorum. Bir insan için yardım eli uzatmak gerçekten değerlidir.
İŞARET DİLİNDE FARKINDALIK ÇAĞRISI Son dönemde işaret diline olan farkındalığın arttığını gözlemliyorum. Bazı yerlerde işaret dili tercümanları çoğalsa da, işaret dilini az da olsa bilen kişiler ufak tefek cümleleri kurabilmeli. Tanışmak ve sohbet etmek için bile olsa, bu beceri işitme engelliler için büyük fayda sağlar.