Adaylar arasındaki savaşın gölgesinde, Fenerbahçe başkanlık yarışına dair son gelişmeler sahnede. Koç, Sadettin Saran ve diğer adaylar için oy verme süreci yaklaşırken Ali Koç NOW TV Çalar Saat programında konuk oldu. Şampiyonlar Ligi konuşmaları ise takımın geçmişteki performansına dair değerlendirmelerle dolu.
Koç, Mourinho’nun Benfica’daki dönemiyle ilgili sözlere cevap verirken, kendini küçültme eleştirisini gündeme taşıdı. Buna göre MOURİNHO’YA CEVAP VERDİ: KENDİNİ KÜÇÜLTÜYOR ifadesi, yöneticinin bakış açısını pekiştirdi ve ülke içindeki rekabette adil olanı arama gerektiğini vurguladı. Koç, “ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDEN ELENMEYİ TEK BİR OYUNCUYA BAĞLIYOR” sözleriyle, tek bir oyuncunun sonlandırdığı bir süreç yerine takım geneliyle alınan kararların önemine dikkat çekti.
Koç’un açıklamaları, ‘Medeni bir yarış olacak’ şeklinde sürdü ve adaylar için adil ve şeffaf bir seçim vizyonunu ortaya koydu. Bu süreçte finansal ve idari dönüşüm hedefleri öne çıkıyor; ATILIM DÖNEMİ BAŞLADI ve MALİ BAĞIMSIZLIĞA RAMAK KALDI gibi ifadelerle, kulübün mevcut durumdan daha ileriye taşınması planlandı. Kamuoyuna yansıyan sözlerde, taraftarlar için adil bir kulüp yapısının esası olan hesap sorma gerekliliği de sıkça vurgulandı.
Zirvede bulunan Koç, Fenerbahçe’nin stadyum ve tesisleşme ilerlemelerine de değindi. F.BAHÇE, SPORCU FABRİKASI OLACAK vizyonu ile Maltepe arazisinin geliştirilmesi ve Kayışdağı’nın temlik edilmesiyle birlikte, kulübün altyapı ve kadro yapısında köklü değişiklikler hedeflendi. Ancak bu değişim sürecinde tartışmaların ve eleştirilerin de sürece eşlik ettiği görüldü.
Koç’un konuşmasında ‘TARAFTAR BEDEL İSTİYOR!’ söylemi, hem bir uyarı hem de toplumsal baskının futboldaki rolüne dair bir vurgu olarak öne çıktı. MHK ve hakemlik sistemine dair iddialar, şeffaflık ve liyakat taleplerini güçlendirdi. Koç, ‘HER ŞEY GÜN YÜZÜNE ÇIKACAK’ şeklindeki açıklamalarıyla, mevcut yapının hesabını vermesi gerektiğini ifade etti ve yargı süreçlerinin futboldaki etkilerini ima eden ifadeler kullandı.
Geleneksel rekabetin ötesinde, ‘AVRUPA DAKİ MAÇ SONUÇLARINDAN BELLİ’ gibi açıklamalarla, Avrupa deneyimlerinin Türk futboluna damgasını vurduğunu belirtti. Hakemlik sistemindeki sorunlara karşı ilişkili yapılarla mücadele vurgusu yapan Koç, ‘DİL BİLMEYENE FIFA KOKARTI…’ gibi konularda da eleştirilerini sürdürdü ve kalıcı reformlar için kararlı olduğunu dile getirdi.
Son olarak, ‘BEN NİYE HAKEMİ YENMEK ZORUNDAYIM?’ sorusuyla kendi konumuna atfettiği zorunlulukları dile getirirken, seçim süreçlerinde adil oyun ve hesap verme sorumluluğunun altını bir kez daha çizdi. Bu süreçte kulübün geleceğini belirleyecek kararlar için yürütülen tartışmalar, taraftar ve yönetim arasındaki iletişimin sürdürülmesi gerektiğini gösteriyor.